Son zamanlarda yaşadığımız her bütün önce zihnimize geliyor senaryolar halinde. Kimisi negatif kimisi pozitif ama genellikle zihnimize gelen şeyler negatif senaryolar. Çevremizdeki insanların sizler le alakalı düşünceleri planları veya bilinçaltımızda gömülü klanlar dışarı çıkıyor. Eğer bu senaryoların oluşmasına izin verir onlara kapılırsak bu bu sefer fiziksel olarak da gerçekleşmeye başlıyor mesela son zamanlarda ki insan ilişkilerinizdeki durumlar veya hastalıklar kayıplar bir şeylerinizin çalınması kazalar bunu değiştirebiliriz. Benim kendi yöntemim sadece olumlu şeyler hayal etmek. Kendime ben aşkım yürüyen aşkım diyorum ve sürekli tanrının aşkı sizinle olsun diye her ortamda herkese söylüyorum ben sevgiyim diyorum sadece sevgi ve aşka dair şeyler yaşamak istiyorum diyorum ve çok etkili bir şey bu özellikle yürürken veya bir işle uğraşırken yapmak daha etkili oluyor ve çevremizi de etkiliyor.
Olan her ne ise sadece oluyor; zihin ise olan hakkında bin dereden su getiriyor, konuştukça konuşuyor ve gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Bütün acıların kaynağı da işte burada başlıyor. Olan değil acı veren; olan hakkında yapılan yorumlardır acıyı yaratan. Hâlbuki olanı kabullenmek ki bu kabullenme içten olmalı, insana muazzam bir huzur ve sükûnet verir ve bu sükûnet, ilahi çözümlerin kapısını aralar ve sorun; imkânsız gibi görünse dahi tereyağından kıl çeker gibi çözülecek bir hal alır ve neticede çözülür. Çözülmekle kalmaz; ebediyen ortadan kalkar ve sorun her ne ise canlı cansız bütün mahlûkatın bilinçaltından silinir. Aksi durumda sorun her ne kadar çözülmüş gibi olsa da bir süre sonra tekrar hortlar ve insan kendini aynı olayları tekrar tekrar yaşarken bulur.
Zihin ve Düşünce Nedir?
Nasıl görmek istiyorsan onu görürsün diyor soruyu soran, hayatta da gördüklerimiz, Sevmediğin bir insan düşün sana misafirliğe gelmiş sana gelen o sevmediğin insanı yatıya kabul eder misin?
Hayır, kabul etmem dediğinizi duyar gibiyim. Bizim sevmediğimiz düşünceleri de Zihnimizde misafir etmemiz için sebep yok o zaman yol ver aksın gitsinler zihnini geçmişte kalan düşüncelerle beslememizde anlamsız değil midir dünün düşüncelerini salıver bugün için akışta kal yarını da düşünme anda kal sevgiyle görmediklerimiz, gözümüzden kaçanlar, yanılsamalar. Kalkıp da mantık yürütün, bilmeceyi çözün demiyor ki. Negatif düşünce sana geldiği zaman onu düşünmeme eylemini gerçekleştirirsen ona değer katmış olursun onu beslemiş hatta büyütmüş olursun yalnız onu kabullenip hoş karşılarsan o sende bir şey bulamaz ve burada bana ekmek yok deyip başka zihinlere yolcuk yapar o kendi halinde küçük bir enerji sadece hoş gör hoş görmek senin gerçek benliğindir onda negatif hiç bir şey barınamaz.
Herkesin istediği fakat çoğunlukla çaba sarf etmeden ulaşmak istediği bir durum olarak karşımıza çıkar. Geçmişimiz sadece bu yaşadığımız zamanla sınırlı olmadığı için özgürlüğe kavuşmak biraz emek isteyebiliyor. Sınırlar ve dalga boyları ve hücre ve zihin ve indirgemek. Tüm bunlar dünya planının terimleri. Yükseltmek isteyenle indirgemek isteyen aynı aslında. Kafeste olduğunu düşünenle, egemen olan aynı aslında. Ayrı koma kendini benden. Sen deme gayrı. Artık hatırla, birleştir zamanları yer gök dans eder bulutların toprağında. Hava almak için pencereyi açarsın bir bakmışsın denizin altındasın, nefes alırsın.
Daha fazla içeriklere göz atmak için Bilmiyorum Deme Sitemizi ziyaret edebilirsiniz.